6 Mart 2014 Perşembe

Aşk

Aşk biter mi? Aşk bitmez. Aşk gider yalnızca. Küçük bir balığın elden kayışı gibi, sıkıca tutmaya korktuğun bir kelebeği salmak zorunda kalırsın elini açarsın avucunda az bekler ve gider ya hani işte öyle. Daha fazla sıksan ölecektir çünkü. Aşk gider fakat hatıralarını bırakır sana. Bir kitabın ilk sayfasında kalır, bir parfümde, oyuncak bir karavanda, bir şarkı sözünde, bir market fişinde, elindeki ufak yarada. Aşk bitmez ki hiç. Aşk sonsuzluktur. Bir mumda kalır belki, bir filmde, deniz kıyısında bir kayada, bir sigara tabakasında, bir yastık kılıfında, bira şişesinin dibinde ya da bitmeyen yapboz da. Ama o aşk bitmez. Aşk bir odadan sineğin çıkışı gibidir ya da taksiden yolcunun inmesi. Sinek sesini bırakır, yolcu parasını. Gitse de bir izini bırakır. Sen gittiğinde aşk bir kalemin ucundaydı, şimdi  kağıtta, bir çay tabağındaydı az önce, şimdi sigaramın külünde. Aşk boşlukta kaybolup gider mi? Odamdaki duvarda kalır belki, belki otobüs durağımda bekler beni her sabah. Formamdaki armada kalır aşk, çayımın deminde, tavladaki kapılarımda saklanır. Bir sakız falında çıkar belki karşıma, belki de martıya atacağım simidin susamında. Hep saklanır.
Sahi sen hiç gördün mü aşkı? Bende görmedim. Hissettim sadece. Zaten gözler asla görülmesi gerekeni görmez. Gözlere kızmamak gerek. İyi yanları da yok değil. Mesela gözler asla yalan söylemez. Aşk sadakattir aslında. Küçük Prens’in çiçeğine duyduğu gibi bir sadakattir. Diğerlerinden  ayıran bir sevgi.

Eğer aşkın benden giderse, tabutumu kendi ellerimle kapatacağım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder