Sonra düşündüm de aslında mutlu değildi birşeyleri unutmak, içindeki acıyı bastırmak için gelmişti buraya. Yoksa neden öğlen saati gelsin. Kıyafetleri, ayakkabıları ve saçları çok düzenliydi buraya gece gelse kesinlikle kendine bir arkadaş bulabilirdi. Ama o öğlen gelmeyi tercih etmişti çünkü istemiyordu kimseyi, ihtiyacı yoktu. “O” olmadıkça.
Üçüncü birayı da içtikten sonra ayağa kalktı cebinden biraların parasını çıkarıp masaya attı ve garsona selam verip barmene çıktı.
İçinde ne vardı bu adamın? Büyük acılar olsa gerek. Kimdi bu adam? Sence kim? Ben düşündüm de bu adam “ben” olabilirim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder